Bilim ve Sosyalizm Dergisi, Mart ayıyla birlikte 1 yaşını doldurdu. Yeni sayımızı, 1 yılı geride bırakmanın özgüveni ve önümüzdeki aylarda gerçekleştireceğimiz çalışmaların heyecanıyla hazırlamaya koyulmuştuk ki, önce 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ilimizde yıkıcı sonuçlar doğuran deprem felaketiyle, ardından ise 14 Şubat tarihinde başyazarımız Mehmet Bedri Gültekin’in vefat haberiyle sarsıldık. Tüm ülkemizi ve özellikle Türkiye sosyalist hareketini yasa boğan bu iki acı haber, Mart dosyamızı değiştirmemize neden olduğu gibi bu ayki sayımızın gecikmeli çıkmasına da neden oldu. Tüm okuyucularımızdan özür dileyerek başlayalım…
“Asrın Rezaleti”
Ülkemiz, 6 Şubat sabahına Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 7.7 şiddetindeki depremle uyandı. 11 ilimizde yıkıcı sonuçlar doğuran depremin üzerinden geçen yaklaşık 1 aylık sürede, resmi rakamlara göre 46 bin 89 yurttaşımız hayatını kaybetti, 100 bini aşkın yurttaşımız yaralandı. Sadece birkaç ay önce, “deprem tatbikatı” yapan ve Türkiye’nin “depreme hazır olduğunu” ilan eden hükümet, deprem bölgesine günler sonra ulaşabilmesiyle sınıfta kaldı. Günlerce sivil yurttaşların ve çeşitli demokratik kitle örgütü ile siyasi partilerin insiyatifine terk edilen depremzedelerin yardım çığlıkları sarayın duvarlarının içine giremedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın depremden günler sonra televizyon ekranına çıkıp yardım taleplerinde bulunan yurttaşlara hakaret etmesi, yardım koordinasyonun sağlanmasında etkili bir yöntem olan sosyal medya kanallarına kısıtlaması, TSK başta olmak üzere deprem gibi olağanüstü koşullarda sahaya inecek kamusal kuruluşları deprem bölgesine yönlendirmemesi ve toplumsal tepkiyi kısmak için üniversiteleri kapatıp depremden etkilenen toplumsal kesimi ülke geneline yayacak adımlar atması “asrın rezaleti” olarak “halkın vicdan defterine” kara puntolarla yazıldı.
Siyasal ve toplumsal konuların istisnasız hepsinde, bilimsel bilginin nesnelliği yerine siyasal çıkarlarını ve ortaçağ kalıntısı dogmaları esas alan AKP, başta jeologların ve çeşitli disiplinlerdeki bilim insanlarının yıllardır yaptıkları uyarıları ciddiye almadı. Oysa, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın 2 Mart 2021 tarihinde yayınladığı “Fay Hatları Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Kahramanmaraş Raporu-9” başlıklı raporunda açıkça depremin merkezi ve hatta şiddeti bilim insanları tarafından açıklanıp yetkililer uyarılmıştı. Rapordan aktaralım: “İl merkezinin 10-11 km kadar güneyinden geçen Doğu Anadolu Fayının Pazarcık ya da Türkoğlu segmenti 1513 yılından bu yana yıkıcı deprem üretmemiş, 7.4 büyüklüğüne varacak bir deprem üretme kapasitesine sahip bir faydır ve Türkiye’ni üzerinde deprem beklentisi olan önemli sismik boşluklardan biridir.”[1]
Tüm bu uyarıların dikkate alınmaması, deprem sonrası kamu kurumlarının kamu yararına hizmet götürmesinin geciktirilmesi, dahası engellenmesi, yaşanan doğal afetin bir “toplu katliama” dönüşmesine yol açtı. Emekçi halka sattıkları “kumdan evlerle” köşeyi dönenler, yaşanan katliamın sorumlusu olarak adresi yine “kadere” ve “ilahi takdire” bağladı. “Asrın felaketi” diyerek yaşanan ölümleri normalleştirmeye çalışan iktidar-sermaye bloğu, “Asrın rezaletine” imza attı. İstedikleri kadar halkı tehdit etsinler, tarihin defterine yazılacak gerçek budur.
İktidar-sermaye çevrelerinin bu rezaleti, liberallerin “deprem sonrası fiyatlar neden artmalı” tartışmaları ve kimlik siyaseti üzerinden nemalanan faşist siyasi çevrelerin halkın öfkesini “göçmen ve yoksullara” çeviren bilinçli kışkırtmalarıyla tahkim edilmeye çalışıldı. Depremzede halkın yardımına ise dayanışmayı ören sosyalistler ve yurtsever kesimler koştu.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı ve aynı zamanda Bilim ve Sosyalizm Dergimizin başyazarı Mehmet Bedri Gültekin, deprem sonrası bölgeye giden ilk siyasi liderlerden biriydi. Geçkin yaşına ve kış şartlarıyla birleşen deprem bölgesinin zor imkanlarına rağmen emekçi halkına koştu. Günlerce deprem bölgesinde kaldı. Bölge halkının acısını yerinde paylaştı. Ankara’ya döndü. Çalışmaları hızlandırmak için 14 Şubat sabahı evinden çıkıp partisinin genel merkezine gidecekti, kalbi daha fazla dayanamadı. Deprem acısının ortasında bize tarifsiz bir acı daha bıraktı.
“Akan Çeşmenin Suyu Gibi Dupduru, Kar Gibi Ak: Mehmet Bedri”
Türkiye sosyalist hareketinde yeri dolmaz bir devrimci, Sosyalist Cumhuriyet Partisi’nin kurucu Genel Başkanı ve Bilim ve Sosyalizm Dergisi’nin başyazarı Mehmet Bedri Gültekin’i anlatabilmek kolay değil. Bundan dolayı Mart sayımızda Mehmet Bedri Gültekin’e dair yer verdiğimiz yazıların asla tamamlanamayacağını ve O’nu anlatmanın her zaman eksik kalacağını biliyoruz. Yine de Mart sayımızda yer alan yazılarla, Mehmet Bedri Gültekin’in yurtsever devrimci kişiliğinin genç nesillere ve O’nun ömrünü adadığı emekçi halkımıza miras olarak bıraktığı mücadeleci kişiliğini ön plana çıkarmaya çalıştık.
Bilim ve Sosyalizm Dergisi olarak, Mehmet Bedri Gültekin’in birikimli, yurtsever, devrimci mücadeledeki teorisyen ve eylemci kişiliğini rehber edinerek, teorik üretimimizi ve mücadelemizi daha kararlı şekilde sürdürmeye devam edeceğiz.
Önümüzdeki sayılarda Deprem dosyamızı genişletmeye ve Mehmet Bedri Gültekin’in Türkiye sosyalist hareketine katkılarını çeşitli konu başlıklarında incelemeyi sürdüreceğiz.
Depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına ve Türkiye sosyalist hareketine baş sağlığı diliyor, birlikte öreceğimiz güzel günlerde buluşabilmeyi umuyoruz…
Kaan EROĞUZ
Bilim ve Sosyalizm Dergisi
[1] TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, “Fay Hatları Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Kahramanmaraş Raporu-9”, bağlantı için bknz: https://www.jmo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=14249&tipi=58&sube=&ozel=