EĞİTİM SENDİKALARINDA DURUM VE TIRMANAN PARÇALANMA

 Eğitimciler, Atatürk’ün, “Gelecek nesiller sizin eseriniz olacaktır!” emaneti gereği olmalı, sadece öğrencileri ve okulları aydınlatmakla yetinmemiş, toplumun ve ülkenin sorunlarına karşı da fikirleri ile tavırları ile duyarlı olmuş, örgütlü olarak da müdahale etmişlerdir.

1949 ve sonrası kurulan Köy Öğretmen Dernekleri önemlidir.

1958’de Türkiye Köy Öğretmen Dernekleri Federasyonu önemlidir.

1948’de yola çıkan çok sayıda mahalli derneğin birleşmesiyle oluşan Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu (TÖDMF) önemlidir.

1965’te Türkiye İlkokul Öğretmenleri Sendikası (İLK-SEN) önemlidir. Büyük Öğretmen Boykotu’nda TÖS ile birlikte önder rol oynamıştır.

1965’te Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu’nun (TÖDMF) bağrından çıkan 92 öğretmen sendikasının kurduğu Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) önemlidir. Sadece Büyük Öğretmen Boykotu ile değil, üye sayılarının çok üzerindeki kitleleri harekete geçirilebilmeleri ile ya da görev gereği bile olsa sendikanın kasasından yararlanmayı emekçi ahlakına aykırı gören yöneticileri ile önemlidir.

1970’li yıllarda Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) önemlidir.

1980’lerin sonlarında ise Eğitimciler Derneği (EĞİT-DER) …

Öğretmenler ve onların örgütleri, bugünlere taşınabilen büyük mücadelelere de önderlik ettiler. 15-18 Aralık 1969’da TÖS ve İLK-SEN’in çağrısıyla yasal olmamasına rağmen 4 gün süren Büyük Öğretmen Boykotu gerçekleştirilmiş, öğretmen kitlesinin bu genel grevine bu örgütlerin üye sayılarının çok üzerinde öğretmen kitlesi katılmıştır. O sırada TÖS’ün üye sayısı 70 bin dolayındadır. Oysa boykota 109 bin öğretmen katılmıştır.

Milliyetçi Cephe hükümetlerine karşı eylemler, DGM’ye karşı mücadeleler de TÖB-DER’i ölümsüzleştirdi.

12 Eylül sonrasında kamu çalışanlarının örgütlenme çabalarında da öğretmenleri başta görüyoruz. 1990 yılında kurulan EĞİTİM-İŞ (Eğitim İşkolu Kamu Görevlileri Sendikası), ilk kurulan sendikalar arasındadır. EĞİT-SEN, hemen ardından kurulan başka bir eğitimci sendikası idi. EĞİTİM-İŞ ve EĞİT-SEN 1995’te EĞİTİM SEN adıyla birleştiler.

90’LI YILLAR, SİYASİ PARTİLERİN SENDİKALARI DÖNEMİ

 1990’lı yıllar, peş peşe ve her işkolunda memur (kamu çalışanı) sendikalarının kurulduğu, büyük kitlesel eylemler gerçekleştirdikleri yıllardır. Bu yıllar, aynı zamanda siyasi partilerin de kamu çalışanı sendikalarına el attıkları, memurların sendikalaşma mücadelesinin, siyasi partilerin örgütleriyle ve siyasetleriyle örtüşmeye başladığı yıllardı.

1992’de ağırlıklı olarak milliyetçi ve ülkücü görüşte olan, MHP’ye yakın duran Türkiye Kamu-Sen konfederasyonuna bağlı olarak Türk Eğitim Sendikası (TÜRK EĞİTİM-SEN)kuruldu.

Ülkücüler ile aynı yılda, 1992 yılında Saadet Partisi çevresindeki eğitimciler EĞİTİM-BİR-SEN’i kurdular. Bu sendika 2002 yılı sonrasında da 2022’ye kadar AKP iktidarına yakın durmayı tercih etti.

2002 YILI VE AKP İKTİDARININ BAŞINDA SENDİKALARDA DURUM

12 Temmuz 2001’de “Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu” Resmî Gazetede yayımlandı. Böylece memurların, dolayısıyla da eğitimci kitlenin sendikalaşma hareketi yasalaşmış oldu.

Sendikaların üye sayılarına dair ilk resmi istatistik, “Kamu Görevlileri Sendikalarının Üye Sayılarının tespitine İlişkin Tebliği” adıyla 7 Temmuz 2002 tarihinde Resmî Gazetede yayımlandı. Sendikaların 31 Mayıs 2002 tarihindeki üye sayılarını gösteren bu istatistikte, eğitim sendikalarının durumu şöyle idi;

DSP-MHP-ANAP iktidarının son, AKP iktidarının kuruluş hazırlığı günlerde “Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri İşkolundaki” sendika sayısı, sadece 5’ti. “Sadece” kelimesi yetersizlik ya da küçümseme için değil, günümüzdeki ürkütücü durumla kıyaslama anlamındadır.

Bu işkolundaki toplam çalışan sayısı 653.962 idi. Çalışanların yarısına yakını, 295.235’i sendika üyesi idi.

Üye sayılarına göre sendikaların durumu ise şöyle idi;

KESK’e bağlı olan EĞİTİM SEN (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) 149.383 üye ile en çok üyesi olan eğitimci sendikası idi. Eğitimcilerin %22,84’ü, bu çatıdaydı.

Türkiye Kamu-Sen’e bağlı TÜRK EĞİTİM-SEN (Türkiye Eğitim ve Öğretim Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası), bu işkolundaki ikinci büyük sendika idi.  125.863 üyesi vardı, eğitimcilerin %19,25’İ bu çatıdaydı.

Üçüncü sırada, Memur-Sen’e bağlı EĞİTİM-BİR-SEN (Eğitimciler Birliği Sendikası) geliyor. 18.028 üyesi vardı, eğitimcilerin sadece %2,76’sı burada üyeydi.

Üye sayısı bakımından dördüncü sıradaki, bağımsız sendika olan TEM-SEN (Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası) idi. 1.845 üyesi vardı. Üye sayılarının işkolundaki oranı %0,28 idi.

Son sırada da Ulusal Demokrat Sendikalar Konfederasyonuna (USEK) bağlı Ulusal Eğitim Sendikası (UES) vardı. 116 üyeye sahipti ve işkolundaki oranı %0,02’ydi.

2002’DE KONFEDERASYONLARIN DURUMU

7 Temmuz 2002 tarihinde yayımlanan 31 Mayıs 2002 tarihli “Kamu Görevlileri Sendikalarının Üye Sayılarının Tespitine İlişkin Tebliği”ne göre Kamu Çalışanı Konfederasyonlarında durum ve üye sayılarına göre sıralama şu şekilde idi.

-Toplam Memur Sayısı: 1.357.326

-Memurların yarısı, yani 650.770’i sendikalı idi.

1. TÜRKİYE KAMU-SEN (Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu) 329.065 üye

2. KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) 262.348 üye

3. MEMUR-SEN (Memur Sendikaları Konfederasyonu) 41.871 üye

4. BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) 1.319 üye

5. USEK (Ulusal Demokrat Sendikalar Konfederasyonu) 352 üye

6. DEMOKRAT KAMU-SEN (Demokrat Kamu Sendikaları Konfederasyonu) 39 üye

Konfederasyonlara dahil olmayan bağımsız sendikalar: 15.776 üye

Konfederasyon üyesi ve bağımsız sendikaların toplam sayısı 46 idi. Bugünden bakınca, “Evet, sadece 46!” diye tekrarlamak gerekiyor.

SENDİKALARDA PARÇALANMA VE ENFLASYON

20 yıllık AKP iktidarında kamu çalışanı sendikalarının geldikleri yer, sendika enflasyonudur.

2 Temmuz 2022 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, bu tarihte toplam memur sayısı 2.746. 681, toplam sendikalı sayısı 1. 994.845’tir.

Memurların sendikalılık oranı %72,63 olmuş, 2002’ye göre %20 kadar artmıştır.

Ancak asıl artış sendika sayısındadır. 11 işkolundaki sendika sayısı 46’dan 231’e çıkmıştır. Artış %500’dür.

Kamu çalışanlarının konfederasyon sayısı da “6” iken, iki kat artarak “12”ye çıkmıştır.

ÜÇ İŞKOLU İÇİN SORULAR?

Sendika sayısı bütün işkollarında artmakla birlikte üç işkolundaki artış hem garip hem ürkütücüdür. Bunlar, “Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri” işkolu, “Sağlık ve Sosyal Hizmetler” işkolu ve “Diyanet ve Vakıf Hizmetleri” işkoludur.

Eğitim işkolundaki sendika sayısı “5” iken, 2022’de “50”ye çıkmıştır. 10 kat artmıştır. Sağlık işkolunda “6” iken, “40”a çıkmıştır. Artış 6,6 kattır. Diyanet işkolunda ise sendika sayısı “3” iken “22”ye çıkmıştır. Artış 7,33 kat olmuştur.

Diyanet işkoluna ne oluyor?

Mesleki sorunlarının bu kadar parçalanmayı haklı gösterecek düzeyde olmadığı ortada. O halde parçalanmanın asıl sebebi, imamların siyasallaşması, partizanlık ve tarikat örgütlenmesi midir?

EĞİTİM İŞKOLUNDA DURUM

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2 Temmuz 2022 tarihli tebliğine göre, eğitim işkolundaki sendikalar, üye sayıları ve üyelerinin işkolundaki oranı şu şekilde;

Konfederasyon üyesi sendikalar

  • EĞİTİM-BİR-SEN / MEMUR-SEN / 429.792 / %34,203
  • TÜRK EĞİTİM-SEN / Türkiye Kamu-Sen / 251.809 / %20,039
  • EĞİTİM-SEN / KESK / 78.304 / %6,232
  • EĞİTİM-İŞ / BİRLEŞİK KAMU-İŞ / 77.241 / %6,147
  • ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI / BASK / 1.086 / %0,086
  • ANADOLU EKSEN / ANADOLU-SEN / 450 / %0,036
  • BAĞIMSIZ EĞİTİM-SEN / BASK / 43 / %0,003
  • BİRLİK EĞİTİM SEN / TÜM MEMUR-SEN / 274 / %0,022
  • EĞİTİM HAK-SEN / HAK-SEN / 701 / %0,056
  • EĞİTİM MİL-SEN / MİL-SEN / 191 / %0,015
  • EĞİTİMDE BİRLİK-SEN / ÇALIŞAN-SEN / 59/ %0,005
  • TEÇ-SEN / Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası / BASK / 9.574 / %0,762
  • VATANSEVER-SEN-EĞİTİM / ŞEHİT GAZİ-SEN / 221 / %0,018
  • YURT EĞİTİM SEN / YURT-SEN / 951 / %0,076
  • VATANSEVER-SEN-EGITIM / ŞEHIT-GAZİ-SEN / 221 / %0,018

Bağımsız sendikalar

  • AND-SEN / Anadolu Eğitim Çalışanları Birliği Sendikası / 67 / %0,005
  • ATASEN / Ata Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası / 21 / %0,002
  • BEÇ-SEN / Bağımsız Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu Kamu Görevlileri Sendikası / 33 / %0,003
  • BILGEÇ / Bilinçli ve Gelişimci Eğitim Çalışanları Sendikası / 1 / %0,000
  • DEMOKRATİK EGITIM-SEN Demokratik Eğitim Çalışanları Sendikası / 2 / %0,000
  • DES / Demokrat Eğitimciler Sendikası / 87 / %0,007,
  • DİRİLİŞ EĞİTİM SEN / Eğitim ve Öğretim Birliği Sendikası / 18 / %0,001
  • EĞİTİM GUCU SEN Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası / 4739 / %0,377
  • EĞİTİM ILKE-SEN ilkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası   / 91 / %0,007
  • EĞİTİM SOZ-SEN Eğitim ve Bilim Çalışanlarının Sözü Sendikası    / 24 / %0,002
  • EKSEN EGITIM-SEN Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası / 416       / %0,033
  • ENGELSIZ-EGITIM-SEN / Engelsiz Eğitim Çalışanları Sendikası / 544 / %0,043
  • EŞİT HAKLAR SENDİKASI Eğitim ve Bilim Çalışanları Eşit Haklar Sendikası / 80 / %0,006
  • HUZUR EĞİTİM SEN Huzur Eğitim Öğretim ve Bilim Hizmetleri Sendikası / 12 / %0,001
  • HÜRRİYETÇİ EĞİTİM SEN / Hürriyetçi Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası / 5.196 / %0,414
  • İDEAL EGITIM-SEN / İdealist Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası / 33 / %0,003
  • LIYAKAT-SEN / Liyakatli, Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası / 298 / %0,024
  • MAARİF-SEN / Maarif Çalışanları Sendikası / 633 / %0,050
  • METESEN / Mesleki ve Teknik Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu Kamu Görevlileri Sendikası / 277 / %0,022
  • MİL- EĞİTİM SEN / Manevi, ilkeli ve Liyakatli Eğitim Çalışanları Sendikası / 87 / %0,007
  • OSMANLI EGITIM-SEN / Osmanlı Eğitim Çalışanları Sendikası / 30 / %0,002
  • ÖĞESEN / Öğretim Elemanları Sendikası / 594 / %0,047
  • ÖZGÜR EĞİTİM-SEN / Özgür Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası / 317 / %0,025
  • SAY-SEN Eğitim ve Saymanlık Çalışanları Sendikası / 148 / %0,012
  • ŞEHİT GAZI EĞİTİM BİRLİK­SEN / Şehit Yakınları Gazi ve Gazi Yakınları Eğitim Öğretim ve Bilim Hizmetleri Çalışanları Birlik Sendikası / 753 / %0,060
  • ŞEHİT GAZI VE ENGELLİ EĞİTİM SEN / Şehit Gazi ve Engelliler Eğitim Kamu Kuruluşu Sendikası / 29 / %0,002
  • ŞEHİT GAZI-SEN-EĞITIM / Gazi, Gazi ve Şehit Yakınları ile Vatansever Kamu Görevlileri Sendikası Eğitim / 729 / %0,058
  • TEM-SEN /Tüm Eğitimciler ve Eğitim Müfettişleri Sendikası / 394 / %0,031
  • TÖB SEN Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası / 289 / %0,023
  • TÖS / Tüm Öğretmenler Sendikası / 65 / %0,005
  • TUM EGITIM-SEN Tüm Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası / 40 / %0,003
  • TUM KAMU-SEN EĞİTİM Tüm Kamu Çalışanları Eğitim Sendikası / 99 / %0,008
  • TÜM EĞİTİM-BİR-SEN / Tüm Eğitimciler Birliği Sendikası / 15 / %0,001   
  • UNI-PER-SEN / Üniversite idari Personel Sendikası / 1972 / %0,157
  • YES / Yenilikçi Eğitim Çalışanları Sendikası / 19 / %0,002

SONUÇLAR

Kanımca bütün kamu çalışanlarının, özel olarak da eğitim işkolundaki çalışanların üstünde durmalarında yarar olacak bazı noktalar şunlardır;

1-) KESK’e bağlı EĞİTİM-SEN, 2002’de 149.383 üyeye ve %22,84 düzeyindeki orana sahip iken, işkolunda çalışan sayısı geçen 20 yılda artmış da olmasına rağmen, üyesinin yarısını kaybederek 78.304 üyeye gerilemiş, işkolunda çalışana göre üye oranı %22,84’den %6.232’ye gerilemiştir.

Üye sayısı ve üyelik oranı ile birinci sırada iken, dördüncü sıradaki EĞİTİM-İŞ’in sadece 1.063 üye ile önüne düşecek kadar gerilemiştir.

EĞİTİM-SEN’in yaşadığı bu büyük erozyon KESK’in diğer sendikalarında da görülmekle birlikte, ne EĞİTİM-SEN, ne de KESK yöneticileri sebebi anlamaya, ya da dillendirmeye yanaşmıyor, erimeye gözlerini kapatıyorlar.

Oysa herkesin farkında olduğu sebep, partizanlığın KESK’e ve sendikalarına fazla girmiş olmasıdır, milleti ayrıştırıcı politikaların kimi yöneticilerin tavırlarına yansımasıdır.

2-) İkinci çarpıcı durum, 2002 yılında AKP iktidara gelirken üye sayısı sadece 18.028 işkolundaki oranı ise %2,76 olan MEMUR-SEN’e bağlı EĞİTİM-BİR-SEN’in akıllara durgunluk veren sıçramasıdır. Bu sendika üye sayısını 2 Temmuz 2022 tarihinde 429.792 çıkardı. 18 binden yarım milyona… Tam 23,8 kat artış.

Daha belirgin olan da üyelik oranındaki artıştır. %2,76’dan işkolunun üçte birine, %34,203’e çıkarıyor üyelik oranını.

Nasıl ve neden bu artış?

Eğitim işkolunda giderek artan özelleştirmelere, çoğalan özel okullara karşı bir başarı mı söz konusu?

Giderek gerileyen eğitim öğretim seviyesinde ilerlemeye, iyileşmeye mi yol açmıştır?

İşkolunda sayıları giderek artırılan “sözleşmeli öğretmenlik”, “ücretli öğretmenlik” gibi yoğun sömürü biçimlerine karşı mücadele etmiş, bu statüde çalışanların sayısında azalmaya mı yol açmıştır?

Eğitim işkolunda ihaleciliğin, taşeron işçiliğin ortadan kaldırılmasını mı sağlamıştır?

Eğitimciyi ücret ve sosyal haklar bakımından parçalayan çalışma biçimlerine karşı önemli başarılar mı kazanmıştır?

Bütün bunlarda durum düşünmeye, araştırmaya değer noktalardır.

Oysa açık olan şu ki, Eğitim-Bir-Sen ve bağlı bulunduğu Memur-Sen, AKP iktidarına bilerek ve isteyerek yakın durmaktadırlar. Yükselişlerini sağlayan en büyük etmen budur.

3-) Sendikal hareketi kontrol altına almaya çalışan AKP iktidarının, bu amaçla da yandaş sendikalar yaratması, yandaş olanı alenen desteklemesi, diğer sendikaların üyelerini zorlayarak yandaşı sendikalara geçmeye zorlaması, yandaş olmayan sendika yöneticilerine baskılar yapması, 20 yıl süren bir operasyondu.

Emek platformu gibi büyük güç birlikleri oluştu, büyük mücadelelere gerek duyuldu.

Ancak AKP iktidarının 20 yıl boyunca aralıksız devam edebilmiş olması, sendika önderlerinde özgüven zayıflamasına, güç birliklerinin durağanlaşmasına, dağılmasına yol açtı.

Moral bozukluğu, işkollarında ve konfederasyonlardaki parçalanmanın esas sebebidir.

Sendika yöneticilerinin bu durumu aşacak plana sahip olmayışları, böyle bir yönelişe geçmemeleri ise parçalanmayı hızlandırmaktadır.

4-) Üçüncü çarpıcı durum, sendikal atmosferdeki moral bozukluğunun ve çözümsüzlüğün vardığı sonuçlardır. 20 yıl önce eğitim işkolunda sadece 5 sendika olmasına rağmen bugün sendika sayısının 50’ye çıkmasıdır.

5-) Sendika yöneticilerinin, sendika enflasyonunu, parçalanmayı görmelerine rağmen muhasebe yapmaya ve düzeltme hareketine yönelmediklerini görüyoruz.

Bu rahatlığın bir sebebi de muhtemelen kurulan yeni sendikaların üye sayılarının az olması, yüzde bir düzeyinde bile olmayışlarıdır. Kendilerini sarsacak bir tehlike olarak görmüyorlar anlaşılan.

Ancak rahatlıklar, yeni parçalanmaları, az üyeli de olsa yeni sendikaların kurulmasını engellemiyor.

6-) Eğitim işkolundaki 50 sendikanın 46’sının üye sayısı %1 bile değil. Bir yanda durmadan yeni sendika doğuran büyük sendikalar, öte yanda kurulan yeni sendikaların %1’i bile aşamamış olmaları. Bu ikilemin sebebi öğretmen kitlesinin, 20 yıldır iktidarda kalmayı başaran güçlü iktidara karşı dayanacakları bir güç gereksinmeleri yüzündendir. Güçten vazgeçmiyorlar, ancak yeni arayışlardan da geri duramıyorlar. Büyük sendikaların yöneticileri ise bu çelişkiyi görmek, anlamaya çalışmak yerine, büyük sendika olmayı devam ettirmenin vurdumduymazlığı içindeler.

7-) Bütün bunları destekleyen önemli bir olgu, 50 sendikanın 13’ünün kısaltılmış isimlerinde ya da tam isimlerinde, “tüm”, “bütün”, “birlik” gibi ifadeleri kullanmış olmalarıdır. Ayrılmış, küçük de olsa yeni bir sendika kurmuş olmalarına rağmen, birleşme ve büyük olma arzusu içinde olduklarının işaretidir bunlar.

İsimlerinde belirtmemiş olmalarına rağmen diğer sendikaların da -ideolojik amaçla kurulan ya da bir tarikatın kontrolünde olanlar hariç- aynı görüşte olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. O halde neden hâlâ yeni yeni ayrılmalar? Ve birlik arzusuyla yanan bunca sendikaya rağmen neden küçük parçalarla dağılmak?

Sanırım bu soruların yanıtı, ayrılmayı gerekli kılan olguların düzelmediğini gördükleri ve ayrılanları toparlayacak bir önderlik çıkmadığı içindir.

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir