Halk Savaşından Çoğulcu Demokrasiye: Nepal’in Maoist Partisi

Nepal, mevcut siyasi yapısı incelendiğinde son derece ilginç bir ülke olmasıyla göze çarpıyor. 20 Kasım’da yapılan seçimlerde siyasi partiler 275 kişilik meclis için yarıştılar. Ülkedeki komünist partileri epey karışık bir tarihe sahip ve bunun doğal sonucu olarak bu partilerin aralarındaki görüş ayrılıklarını ve zaman zaman gerçekleşen birleşmeleri/ittifakları kavramak zor. İşte bu sebeple bu olguyu kavramak için yüzeyden derine yavaş yavaş inmek gerekiyor.

Son genel seçimlerde oy oranı bakımından %26,95 ile Nepal Komünist Partisi (Bİrleşik Marksist-Leninist) birinci oldu; ancak ülkedeki seçim sistemi sebebiyle 78 temsilci kazandı. %25,71 oy oranına ulaşarak ikinci sırayı alan Nepal Kongresi Partisi ise 89 temsilci çıkararak parlamentoda en çok ağırlığa sahip olan parti konumunu kazandı. Güvenoyu için ise 138 temsilcinin oyu gerekiyordu. Birbiriyle bu kadar yakın kuvvetlere sahip olan bu iki partinin yanı sıra denge unsuru olarak öne çıkan Nepal Komünist Partisi (Maocu Merkez) ise %11.13 oy oranına ulaşarak 32 sandalye kazandı ve üçüncü parti oldu. 

Birçok fraksiyon ve komünist partisinin olduğu ülkede cumhuriyetin ilanından bu yana ana akım solu Maocular ve Marksist-Leninistler temsil ediyor. Genel seçimlerden 2 yıl kadar önce bu ana akım iki komünist parti birleşmiş haldeydi ancak çeşitli sebeplerle birbirlerini suçlayarak tekrar bölündüler. Bölünmenin ardından genel seçimlere giden süreçte Maocular ve Nepal Kongresi Partisi bir ittifak imzaladılar. Seçim sonuçlarının ardından Kongre Partisi’nin lideri Deuba, Maocuların seçimlerde az oy aldıkları gerekçesiyle Maocuların lideri Praçanda’nın başbakan olma isteğini reddetti ve bunun üzerine Maocular tekrar NKP/BML’ye yönelerek yeni kabineyi şekillendirmeye başladılar. Tarihe ‘’Üçüncü Praçanda Kabinesi’’ olarak geçen yeni kabine seçimlerden bir ay sonra yani 26 Aralık 2022 tarihinde açıklandı. Güvenoyu oylamasında şaşırtıcı bir biçimde Kongre Partisi de hükümet lehinde oy kullandı ve 275 kişilik mecliste toplam 268 temsilcinin oyunu alan hükümet göreve başladı. Siyasi istikrarsızlığın ciddi bir problem olarak görüldüğü ülkede hükümetin bu denli bir mutabakatı temsil etmesi olumlu yorumlandı. 

Ülkedeki özgürlük ortamını kısıtlayan Pançayat sisteminin çözülüşünün ardından yıllar sonra 1991’de -krallık hâlâ sürüyordu- çok partili seçimler yapıldı ve NKP/BML %28 oy oranı ile ikinci parti konumuna yerleşmişti. 3 yıl sonra yapılan seçimlerde ise oy oranını %30’un üzerine çıkararak birinci parti oldu. O yıllarda Maocular ana akım siyasi partiler arasında değillerdi ve birçok fraksiyona ayrılmışlardı. Bununla birlikte söz konusu fraksiyonlar birbirleriyle olan iletişim kanallarını diri tutarak sokak eylemlerinde ve kampanyalarda birlikte hareket etmeyi sürdürdüler. 

Nepal, o yıllarda henüz çok fakir bir ülkeydi. 90’lı yılların başında ülkede kişi başına düşen milli gelir 230 dolar kadardı [1]. Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başına yıllık gelir ise 800 dolar civarıydı [2]. Çocuk ölüm oranı her bin doğumda 140 gibi dehşet verici bir seviyedeydi [3]. Doğumda yaşam beklentisi ise 54 yıldı [4]. Ülkede elektriğe erişim oranı %20’nin altındaydı [5]. Okuryazarlık oranı ise %30 civarındaydı [6]. 

Halkın %82’si tarım sektöründe istihdam ediliyor ve tarımda ilkel yöntemler varlığını hâlâ sürdürüyordu. Köylülüğün %70’ini oluşturan yoksul köylüler toprağın ancak yüzde 2’sine sahipken köylülüğün %25’ini oluşturan orta köylüler toprağın yüzde 45’ine ve %5’lik zengin köylüler ile yarı feodaller ise toprağın yüzde 30’una sahipti. Yoksul ve topraksız köylülerin neredeyse tamamının toprak sahiplerinin tarlalarında yarıcı olarak çalışmak zorundalardı. Çoğu alt sınıf köylü, yüksek faiz oranlarıyla tefecilere bağlandıkları borç döngülerine hapsolmuştu [7]. 2001 tarihli bir nüfus sayımında Nepal’deki tüm hanelerin yüzde 58,97’sinin 0,5 hektardan daha az toprağa sahip olduğu belirtiliyor. Bu durum aynı zamanda o haneleri ‘’tarım açısından fiilen topraksız’’ kılıyordu. Ayrıca kırsal hanelerin yüzde 75’i, temel gereksinimlerini gidermelerini ve diğer gereksinimleri için küçük bir fazla elde etmelerini sağlayabilecek miktar olan 1 hektardan daha az toprağa sahipti [8]. 

İşte genel durumun böyle olduğu ülkede özellikle kırsalda propaganda alanlarını genişleten ve o zamana kadar hiçbir silahlı eylemde bulunmamış olan Maoculara yönelik olarak polis tarafından şiddetli operasyonlar başlatıldı. Maocu fraksiyonların sayısız taraftarı gözaltına alınıp işkenceye uğradı. Polis aynı zamanda Maocu aydınların öğretmenlik yaptıkları ve gençler arasında etkili oldukları köylerde sivil halka yönelik çok ciddi insan hakları ihlallerinde bulundu. O yıllarda bir köy okulunda öğretmenlik yapan genç bir Maocu olan Praçanda liderliğindeki bir grup legal mücadele olanaklarının tükendiğini saptayarak silahlı mücadelenin meşruiyet kazandığı fikrini savunmaya başladılar ve bir dizi bölünmenin ardından Nepal Komünist Partisi/Maocu örgütünü ilan ettiler. 

Maocuların liderlerinden olan Baburam Bhattarai dönemin başbakanıyla görüşüp 40 maddeyi içeren bir talep listesi sundu. Görüşmede Başbakan, Maocuların toprak reformu, yabancı sermaye hakimiyetinin durdurulması ve Hindistan’ın ülke üzerindeki egemenliğinin kırılması gibi bir dizi taleplerinin karşılanmaması durumunda iç savaş başlatılması ile tehdit edildi. Kısa süre sonra Maocu militanların polis karakollarına saldırmalarıyla iç savaş fiilen başlamış oldu. Çok ciddi bir dizi yenilgiyi tattıktan sonra silahlı mücadele konusunda yıllar içinde deneyim kazanan Maocular, eylemleriyle birçok hükümetin düşmesine sebep oldular. Aşırı şiddet kullanma çizgisini terk ederek halkın sempatisini kazandılar. Öldürülen arkadaşlarının ailelerine yardımcı olarak taraftarlarındaki sadakat duygusunu perçinlediler. Legal komünist partiler ile temaslarını ve iş birliklerini koruyarak kentlerdeki protestolara destek verdiler. Kraliyet ailesi ve politikacılar içindeki, polis ile ordu arasındaki iç çelişkilerden faydalanarak devletin müzakere için boyun eğmesini sağladılar.

Birbiri ardına bozulup yeniden kurulan hükümetler ve Maocuların çeşitli kentleri kuşatması kamuoyunda krallığa yönelik desteği azaltmıştı. 2005’e gelindiğinde ise Kral Gyanendra hükümeti feshedip tüm güçleri elinde toplamış ve olağanüstü hâl ilan etmişti. Siyasetçilere ev hapsi cezası verilmiş, telefon ve internet bağlantıları kesilmiş ve basın özgürlüğü ortadan kaldırılmıştır. Kral, tüm bu önlemlerin ayaklanmacıların bastırılması amacıyla alındığını ileri sürmüştür.

Nisan 2006’da başkent Katmandu’da Kral Gyanendra’nın meclisi yeniden açması talebiyle bir dizi grev ve sokak gösterisi baş göstermiş ve Kral bunun üzerine yönetimi siyasi partilere geri vermeye söz vermiştir. 28 Nisan’da meclis yeniden toplanmış ve başbakan atanmıştır. 10 Haziran 2006’da meclis, kralın yetkilerini sınırlayarak yasaları onama yetkisini elinden almıştır. Bu sıralarda Maocularla hükümet arasında barış görüşmeleri de başlamış ve 12 Haziran’da Nepal’in oldukça sert olan terörle mücadele yasası kaldırılarak, birçok Maocu militanın serbest bırakılması sağlanmıştır. 

21 Kasım 2006’da Maocular ve yeni hükümet ‘’Kapsamlı Barış Anlaşması’’ olarak bilinen anlaşmaya imza attılar. En kaba haliyle Kraliyetin tasfiyesi ve Maocuların legal siyasete girişi için gerekli demokratik zeminin sağlanması olarak özetleyebileceğimiz anlaşma ile 10 yıl süren Nepal Halk Savaşı sona ermiş oldu.

10 Nisan 2008 tarihinde kurucu meclis seçimleri yapıldı ve Maocular 3 milyonu aşkın oy alarak birinci parti konumuna yerleşti. 28 Mayıs 2008 tarihinde cumhuriyet ilan edildi ve Maocuların lideri Praçanda Başbakanlığa getirildi. 

Maocular, legal siyasete atıldıktan kısa bir süre sonra, 2008 yılında ilk kez yapılan Kurucu Meclis seçimlerinde birinci parti olmayı başardılar. 2009’da Praçanda, NKP/BML’nin o zamanki Genelkurmay Başkanı Rookmangud Katawal’ın görevden alınması kararını protesto etmek için hükümetten ayrılmasının ardından istifa etmek zorunda kaldı.

Praçanda istifa ettikten sonra kendi liderliğinde bir cephe oluşturdu. Cepheye 27 kadar parti katıldı. 2013’teki ikinci Kurucu Meclis seçimlerinden sonra Maocular birinci partiden üçüncü partiye düştüler. Kimileri bu düşüşün temel sebebini anayasa yapım sürecinin uzamasına yönelik tepki olarak yorumladı. Seçimlerde hile yapıldığını söyleyen Maocular bir süre meclis oturumlarına katılmayı reddettiler. Kongre partisi ve NKP/BML, hükümet kurmaktan anayasa yapmaya kadar iş birliği yaptı. Kongre partisi ve NKP/BML, anayasanın oluşturulmasında başarısız olduktan sonra, Praçanda yeniden başka bir cephe yarattı. 22 partili cepheye Kurucu Meclis içinden ve dışından partiler katıldı. Söz konusu cephe, anayasanın tartışmalı konuları olan devletin yeniden yapılanması, hükümet biçimi, seçim sistemi ve adalet sisteminin de kendi lehlerine olmasını talep ederek protestolarda bulunmuştu.

Anayasa yeni bir aşamaya gelmek üzereyken, Praçanda 30 partili bir cephe daha kurdu. Maocuların oluşturdukları yeni cephe ile ülke çapında yeniden esmeye başlayan rüzgârı gören ve Maocuların legal siyasetten uzaklaşmalarından korkan Kongre Partisi ve NKP/BML Maocuların parlamentoya katılmaları için ısrar ettiler. Söz konusu cephenin yardımıyla tartışmalı anayasal konularda tavır alan Maocular, 2015’teki 7,8 şiddetinde depremden sonra geri çekildiler. Deprem, ülke tarihindeki en büyük felaketlerden biriydi ve 8 bin kişi hayatını kaybetti. Depremin yarattığı felakete işaret eden Praçanda, anayasa yapımında esnek davranacağını söyledi.

20 Eylül 2015’te yürürlüğe giren yeni anayasanın 4. maddesinde Nepal “bağımsız, bölünmez, egemen, laik, kapsayıcı, demokratik, sosyalizm odaklı, federal demokratik cumhuriyetçi bir devlet” olarak tanımlanmaktadır. Kadınların hakları açıkça tanındı, anayasa “kadınların cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılık olmaksızın eşit haklarına sahip olduklarını” belirtti. Anayasa, Nepal’i federal bir cumhuriyet olarak yeniden yapılandırdı. Anayasa, ülkeyi yedi eyalete ayırdı ve Nepal’in anayasal monarşiden cumhuriyetçiliğe ve üniter bir sistemden federalizme geçişini tamamladı. 

Yeni anayasada sık sık vurgulanan bazı hedefler şunlar: Halkın rekabetçi çok partili demokratik yönetişim sistemi, sivil özgürlükler, temel haklar, insan hakları, periyodik seçimler, tam basın özgürlüğü ve bağımsız, tarafsız ve yetkili yargı dahil olmak üzere demokratik normlara ve değerlere dayalı sosyalizme bağlı olmak, hukukun üstünlüğü kavramı ve müreffeh bir ulus inşa etmek.

Halk Savaşı’nın bitişinden bu yana geçen yıllar içerisinde Nepal adeta çağ atladı. Şüphesiz Nepal hâlâ dünyanın diğer ülkeleriyle karşılaştırıldığında birçok yönden geri bir ülke durumunda. Bu olgunun altında yatan sebepler incelemeye değerdir, ancak başka bir incelemenin konusudur. Halk Savaşı’ndan sonra geçen 15 yılı aşkın süre içerisinde ağırlıklı olarak NKP (Maoist Merkez) ve NKP (Birleşik Marksist-Leninist)’in liderlik ettiği Nepal’de kişi başına düşen milli gelir 6 kat, Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başına düşen yıllık gelir ise 5 kat arttı. Çocuk ölüm oranı ise %80 gibi bir düşüş kaydederek Nepal üzerinde yıllarca hegemonya sürmüş olan Hindistan’dakinden bile daha düşük bir seviyeye yerleşti. Doğumda yaşam beklentisi 70 yılın üzerine çıkarak Hindistan, Irak ve Türkmenistan gibi ülkeleri geçip Rusya’ya yaklaştı. Elektriğe erişim oranı 3 kattan fazla artarak %90’ın üzerine çıktı. Okuryazarlık oranı ise 2,5 kat arttı ve bu yıl itibariyle Hindistan’ı geçtiği düşünülüyor. Tarımda modern yöntemlerin giderek daha çok kullanılmasıyla tarımda istihdam azaldı ve hizmet sektöründeki istihdam giderek arttı [9]. Nepal, Covid-19 salgınına karşı mücadelede aşılanma oranı bakımından 2023 itibariyle ABD, Almanya, Birleşik Krallık ve Kanada gibi ülkelere kıyasla muazzam bir seviyeye ulaşmış durumda ve halkın %95’inin en az bir doz aşı olduğu biliniyor [10]. Vietnam, Çin ve Küba gibi sosyalist ülkelerin aşılanma konusunda emperyalist ülkelere fark attıkları zaten bilinen bir gerçek. Sosyalizm yolunda ilerleyen yeni bir devlet olan Nepal Federal Demokratik Cumhuriyeti’nde de sağlık imkânları giderek gelişiyor. 

17 Ocak 2023’te başka partilerin de katılımıyla genişleyen yeni hükümetin başbakanı ve Nepal Komünist Partisi (Maocu Merkez) lideri Praçanda’nın nasıl oluyor da kasım ayında yapılan seçimlerden %11 oy alarak çıkmasına rağmen üçüncü kez başbakanlığa geldiği sorusu bütün dünyadan siyaset bilimcilerinin dikkatini çekti. Genel kanı Maocuların ülkedeki küçük partilerle olan sıcak ilişkisinin ve rehberliğinin siyaset arenasında kendi öz güçlerinin çok üstünde bir kuvvete sahip olmalarını sağladığı yönünde. Son günlerde Nepal medyasında Maocuların iktidarlarını kuvvetlendirmek için yeniden bir geniş cephe çalışmasına başladığı yönünde haberler yer alıyor. 

Kaynakça

1) The World Bank Data, GDP per capita (current US$) – Nepal, bknz: https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.PCAP.CD?locations=NP (Erişim tarihi: 26.01.2023)

2) The World Bank Data, GDP per capita, PPP (current international $) – Nepal, bknz: https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.PCAP.PP.CD?locations=NP (Erişim tarihi: 26.01.2023)

3) UNICEF Data, Number of deaths per 1.000 live birth, bknz: https://data.unicef.org/country/npl/  (Erişim tarihi: 26.01.2023)

4) Country Economy, Nepal – Life expectancy at birth, bknz: https://countryeconomy.com/demography/life-expectancy/nepal (Erişim tarihi: 26.01.2023)

5) MacroTrends, Nepal Electricity Access 1996-2023, bknz: https://www.macrotrends.net/countries/NPL/nepal/electricity-access-statistics (Erişim tarihi: 26.01.2023)

6) MacroTrends, Nepal Literacy Rate 1981-2023, bknz: https://www.macrotrends.net/countries/NPL/nepal/literacy-rate#:~:text=Nepal%20literacy%20rate%20for%202018,a%2012.4%25%20increase%20from%201981(Erişim tarihi: 26.01.2023)

7) Aditya Adhikari, Silah ve Seçim Sandığı: Nepal’deki Maoist Devrimin Öyküsü (Yordam Kitap, 2020), sf 37.

8) Aditya Adhikari, Silah ve Seçim Sandığı: Nepal’deki Maoist Devrimin Öyküsü (Yordam Kitap, 2020), sf 41.

9) Statista, Nepal: Distribution of gross domestic product (GDP) across economic sectors from 2011 to 2021, bknz: https://www.statista.com/statistics/425750/nepal-gdp-distribution-across-economic-sectors/ (Erişim tarihi: 26.01.2023)

10) John Hopkins University & Medicine Coronavirus Resource Center, Vaccination progress across the world, bknz: https://coronavirus.jhu.edu/vaccines/international (Erişim tarihi: 26.01.2023)

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir